Eskişehir İl Sağlık Müdürü Prof. Dr. Uğur Bilge, bu yıl teması “Sağlıklı nefes, sağlıklı yaşam” olarak belirlenen 16 Kasım Dünya KOAH Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, KOAH’ın kalıcı solunumsal yakınmalarla beraber nefes alıp vermede zorluk ile karakterize, yaygın, önlenebilir ve tedavi edilebilir bir akciğer hastalığı olduğunu bildirdi.
Bu hastalığın dünyada yetişkin nüfusun 10’da birini etkilediğini ve en yaygın üç ölüm nedeninden biri olduğunu kaydeden Bilge, KOAH kaynaklı ölenlerin 2019’da 3 milyonu aştığını, vefatların 2007 ila 2017 arasında yüzde 17,5 arttığını vurguladı.
Bilge, 70 yaşın altındakilerde KOAH ölümlerinin yaklaşık yüzde 90’ının düşük ve orta gelirli ülkelerde yaşandığını aktararak, şöyle devam etti:
“Semptomların ilerlemesini yavaşlatmak ve alevlenmeleri azaltmak için sigarayı bırakma desteği de dahil olmak üzere erken teşhis ve tedavi gereklidir. Çevresel olarak tütün dumanına maruz kalma, ev içi hava kirliliği ve mesleki tozlar, dumanlar ve kimyasallar KOAH için önemli risk faktörleridir. KOAH, çocuklukta akciğer büyümesini etkileyen olaylar ve genetik dahil olmak üzere bireysel faktörlerle, zararlı gazlara ve partiküllere uzun süreli maruz kalmanın sonucudur. KOAH, nefes almada zorluk, öksürük ve balgam üretimi dahil olmak üzere kalıcı ve ilerleyici solunum semptomlarına neden olur. Günümüzde tütün kullanımı yanında iç ve dış ortamda fosil yakıt ile biyokütle dumanına ve hava kirliliğine maruz kalma da önemli risk faktörlerini oluşturmaktadır.”
Bronkoskopik tedavilerin etkisi kalıcı değil
Prof. Dr. Uğur Bilge, KOAH tanısı konulan kişilerin tütün ve tütün ürünlerinin kullanımını bırakmaları, zararlı toz ve gaz içeren ortamlardan, hava kirliliğinden uzak durmaları, sağlıklı beslenmeleri ve günlük egzersiz yapmaları gerektiğine dikkati çekti.
Tedavi konusuna değinen Bilge, şunları kaydetti:
“Nefes açıcı özellikte ‘inhaler’ olarak adlandırılan solunum yolu ile uygulanan ilaçlar ile hava yollarındaki daralmanın azaltıp hastanın olabildiğince rahatlatılması amaçlanmaktadır. Solunum yetmezliği olan KOAH’lı hastalarda evde oksijen tedavisi veya evde solunum cihazı tedavisi gibi tedavilere ihtiyaç olabilmektedir. Son yıllarda KOAH hastalarının çok küçük bir alt grubunda, ehil ellerde yapılması gereken yapılan bronkoskopik tedaviler hastalığı değil etkilerini geçici bir süre giderebilen tedavilerdir ve hastalığı ortadan kaldırmazlar. Hastalığın seyrini kötüleştiren hatta ölümlere neden olan alevlenmelerden ve zatürreden korunmak için grip ve zatürre aşılarının yaptırılması ve nefes yoluyla alınan ilaç tedavilerinin düzgün uygulanması gerekir. Bu tedavilerin yanı sıra sağlıklı beslenme, fiziksel aktivite ve gerekirse akciğer rehabilitasyonu uygulanması hastaların günlük yaşamlarının daha kaliteli hale gelmesini sağlar.”