İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif, Twitter hesabından paylaştığı mesajında, İran’ın, nükleer anlaşmadaki taahhütlerini durdurma kararını, ABD’nin yaptırımlarına karşılık anlaşmanın 36’ncı maddesi uyarınca aldıklarını savundu.
İngiltere, Fransa ve Almanya’nın nükleer anlaşmayla ilgili taahhütlerini uygulamadığına işaret eden Zarif, şöyle devam etti:
“İran, hangi mantıkla ABD’nin nükleer anlaşmadan çekilerek ihlallerini sürdürmesinden 1 yıl sonra aldığı telafi edici tedbirleri durdurmaya zorlanabilir? E3 görevini yerine getirmek için ne yaptı?”
Fransa, Almanya ve İngiltere Dışişleri Bakanlıklarından yapılan ortak açıklamada, İran’a anlaşmadaki ihlallerine ve uranyum metali üretimine son vermesi çağrısında bulunulmuştu.
Açıklamada, uranyum metali çalışmalarının nükleer silah geliştirmenin önemli bir adımı olduğuna dikkat çekilerek, bunun geçerli sivil bir gerekçesinin bulunmadığı kaydedilmişti.
Nükleer anlaşma ve ABD’nin yaptırımlarına karşılık İran’ın attığı nükleer adımlar
İran ile ABD, Çin, Fransa, Almanya, Rusya ve İngiltere arasında 2015’te uluslararası yaptırımların kaldırılması karşılığında Tahran’ın nükleer faaliyetlerinin düzenlendiği ve denetim altına alındığı bir anlaşma imzalanmıştı.
Eski ABD Başkanı Donald Trump’ın göreve gelmesinin ardından Washington, 8 Mayıs 2018’de nükleer anlaşmadan tek taraflı çekilerek, İran’a yeniden yaptırım uygulamaya başlamıştı.
Anlaşmanın tarafı Avrupa ülkelerinden beklediği desteği alamayan İran, 8 Mayıs 2019’da anlaşmadaki çıkarları sağlanıncaya dek iki aylık sürelerle anlaşmadaki taahhütlerini azaltma sürecine gideceğini açıklamıştı.
Tahran, 5 Ocak 2020’de anlaşmadaki taahhütlerini tamamen durdurmuş ve yüksek düzeyde uranyum zenginleştirme işlemi dahil bir dizi adım atmıştı.
İran, 27 Kasım 2020’de bilim insanı Muhsin Fahrizade’ye düzenlenen suikastın ardından hükümetin itirazlarına rağmen Mecliste onaylanan nükleer yasa kapsamında, 5 Ocak’ta uranyumu yüzde 20 zenginleştirdiğini, 13 Ocak’ta nükleer silah üretiminde de kullanılan uranyum metali üretimi için çalışmalara başladığını duyurmuştu.
Nükleer anlaşma, İran’ın plütonyum veya uranyum metalürjisi üzerinde araştırma ve geliştirme yapmasına izin vermiyor.
İran ise anlaşma metninde, “Yaptırımların geri getirilmesi halinde ya da taraflardan birinin anlaşmadaki sorumluluklarını yerine getirmediği durumda İran’ın nükleer anlaşmadaki yükümlülüklerini tamamen ya da kısmen durdurabileceğini” öngören 26 ve 36’ncı maddeyi esas aldığını ve attığı adımların anlaşmayı ihlal etmediğini savunuyor.