Izmir’deki bir otelde düzenlenen zeytin ve zeytinyağı sektörü 2021 yılı değerlendirme toplantısında konuşan Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği Başkanı Davut Er, Türkiye’nin zeytinyağı üreticisi ülkeler arasında en az zeytinyağı tüketen ülke olduğunu belirtti.
Cumhurbaşkanı kararı ile pek çok gıda ürünüyle birlikte zeytin ve zeytinyağında da KDV’nin yüzde 1’e indirildiğini kaydeden Er, bunun iç piyasada tüketiciler nezdinde olumlu karşılık bulacağına inandıklarını ifade etti.
Er, 2020-2021 sezonunda sofralık zeytinde ihracatın miktar bazında yüzde 5 artış ile 88 bin ton, tutarda ise yüzde 3 artışla 150 milyon dolar olarak gerçekleştiğini, Almanya, Irak, Romanya, ABD ve Bulgaristan’ın ihracatta öne çıktığını dile getirdi.
Zeytinyağında da sezonun yaşandığı 1 Kasım 2020 – 31 Ekim 2021 tarihlerinde 44 bin ton karşılığı 134 milyon dolar döviz geliri elde edildiğini aktaran Er, önceki sezona göre miktar bazında yüzde 3 gerilemeye rağmen değer bazında yüzde 22’lik ihracat artışı sağladıklarını bildirdi.
Türk zeytincilik sektörünün toplam ihracatının 294 milyon dolara ulaştığını, 159 ülkeye ürün gönderdiklerini vurgulayan Er, “Zeytinyağı ve sofralık zeytin ihracatında hedefimiz, ambalajlı ürün ihracatını artırmak ve ilk etapta 500 milyon dolar ve önümüzdeki beş yıl içerisinde de 1 milyar dolar dövizi ülkemize kazandırmaktır.” dedi.
“Fiyatların tavan yapacağı beklentisi doğru değil”
Salgın sürecinde dünyada ve Türkiye’de fiyatların artmasının etkisiyle zeytinyağı tüketiminde bir miktar gerileme görüldüğüne işaret eden Er, ihracat boyutunda ise sezona güzel bir başlangıç yaptıklarını söyledi.
Yeni sezonda zeytinyağında 235 bin ton, sofralık zeytinde 425 bin ton rekolte tahmin edildiğini, bu nedenle piyasada tedarik boyutlu bir sıkıntı beklemediklerini dile getiren Davut Er, “Yeni sezonda ihracatımız çok iyi başladı. Şu anda stokta bol miktarda zeytinyağımız var. Dünyada tüketim azalıyor ama üretim azalmasından dolayı boşluk var. Biz bu boşluktan istifade ederek ihracatımızı artırdık.” diye konuştu.
Bazı zeytinyağı üreticilerinin döviz kurlarında yeniden yükseliş olabileceği beklentisiyle elindeki ürünü piyasaya indirme konusunda tereddüt ettiğini aktaran Er, “Zeytinyağı var ama satışa çıkan miktar az. Üreticide döviz nedeniyle bir beklenti oluştu. Şu anda döviz kontrol altında olduğuna göre böyle bir beklentiye girmek çok doğru değil.” ifadelerini kullandı.
Davut Er, önemli bir ayçiçeği ihracatçısı olan Ukrayna ile Rusya arasındaki gerilimin zeytinyağına dolaylı etkilerinin olabileceğini ancak bu konuda çok büyük bir sorun beklemediklerini dile getirdi.
AB’den kota beklentisi
Er, AB ve Türkiye arasındaki Gümrük Birliği anlaşmasının güncellenmesi görüşmeleri çerçevesinde AB’nin Türkiye’ye uyguladığı zeytinyağı gümrük vergisinin sıfırlanması ya da en az 30 bin tonluk bir kota alınmasının Türk zeytin ve zeytinyağı sektörünün geleceği için çok faydalı olacağı vurguladı.
AB ve Gümrük Birliği’nden ayrılan İngiltere ile Türkiye arasındaki STA kapsamında müzakerelerin devam ettiğine de dikkat çeken Davut Er, yıllık 70 bin tonluk bu pazara ihracatta gümrük vergisinin sıfırlanmasını talep ettiklerini belirtti.
Geçen yıl dökme zeytinyağı ihracatına kısıtlama getirilmesinin sektörde bazı endişelere neden olduğunu ancak bu yıl için yeni bir kısıtlamanın gündemde olmadığını bildiren Davut Er, böyle bir durumun ortaya çıkması halinde Tarım ve Orman Bakanlığı yetkililerinden “karar alınmadan önce mutlaka sektör paydaşlarıyla ortak akıl çerçevesinde hareket edileceği” yönünde teyit aldıklarını sözlerine ekledi.
Sektör değerlendirme toplantısına Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi ve Kuru Meyve İhracatçıları Birliği Başkanı Birol Celep de katıldı.