Sabahın erken saatlerinde kesim için ormana giden işçiler, traktöre yükledikleri meşe odunlarını ocakların bulunduğu sahaya getiriyor.
Boylarına göre ayrılan odunlar, koni şeklinde dizilip üstü saman ve toprakla kapatılarak “ocak” adı verilen alan oluşturuluyor.
Tepesinde açılan delikten koninin içine atılan közlerle kontrollü olarak yakılmaya başlanan odunlar, 10 ila 15 gün süresince içten içe yanarak mangal kömürüne dönüşüyor.
Gece gündüz nöbet tutuyorlar
Yanma sürecinde ocağın herhangi bir yerinde oluşacak kaçakları önlemek için işçiler gece gündüz nöbet tutuyor.
İşçiler, merdiven yardımıyla çıktıkları ocağın üstünde tespit ettikleri zayıf noktalara önce toprak döküyor, ardından ayaklarıyla basarak sıkılaştırıyor.
Böylece odunların içten yanarak kaliteli bir kömür oluşması sağlanıyor.
Yanma işleminin ardından mangal kömürüne dönüşen odunlar, işçiler tarafından çuvallanarak satışa hazır hale getiriliyor. Okuldan gelen çocuklar da ailelerine çuvallama işinde yardım ediyor.
Bir çuval kömür, yaklaşık 150 liradan satışa sunuluyor.
Yorucu bir günün ardından işçiler, semaverde demledikleri çayı yudumlayarak yorgunluklarını gideriyor.
“Dışarıdan göründüğü gibi değil”
İşçilerden Cafer Özyılmaz, AA muhabirine, Diyarbakır’dan kömür üretiminde çalışmak için Edirne’ye geldiğini söyledi.
Kömürün hazırlanmasının zahmetli olduğunu belirten Özyılmaz, kestikleri meşe odunlarını dizip ateşe verdiklerini, her ocaktan yaklaşık 22 ton kömür elde ettiklerini ifade eti.
Mangal kömürü üretiminin yorucu olduğunu söyleyen Özyılmaz, “Hiç dışarıdan göründüğü gibi değil. Burada çalışmaya başlamadan mangal kömürü satın alırken ‘çok pahalı’ diyordum. Hiç de pahalı değilmiş. İmalatını gördükten sonra hiç de pahalı olmadığına kanaat getirdim.” dedi.
İşçilerden Şerif Vurucu da gece ve gündüz çalıştıklarını, ürettikleri kömürü istedikleri fiyattan satamadıklarını belirtti.